26 Kasım 2009 Perşembe

Man. Utd -Beşiktaş: 0-1
























Ne bir söz çıkıyor ağzımdan ne de bir şey dökülüyor kalemimden sadece gülüyorum...

25 Kasım 2009 Çarşamba

Kazım'ın Dili Olmuş Papuç...


Beşiktaş-Fenerbahçe derbisinden önce twitter hesabına 8jk yazan bu futbolcu bozuntusu, dün gece 2 sularında twitter'ında bir bomba daha patlattı."Neden Avrupa'da hiç Türk hakem yok?" yazan Kazım'a bizden de bir soru gelsin...
Neden İngiltere Milli Takımı'nda değil de Türkiye'desin ve Premier Lig yerine Süper Lig'desin?
Demekki neymiş, herkesin bir kapasitesi varmış.Tek fark hakemler senin maç içinde yaptığın hataları, ettiğin küfürleri o kısıtlı olup o kadarını bile kullanamadığn yeteneğini söylemiyor ama senin dilin olmuş papuç anca konuşursun...

22 Kasım 2009 Pazar

Unuttuğumuz Sevinçler...


Beşiktaş'ın kendi evinde, ezeli rakip Fenerbahçe'yi net bir skorla 3-0 yenmesi epeydir kupa maçları haricinde tatmadığımız bir mutluluğu yaşattı bize.

Bu maç öncesi rakip teknik adam Daum'un Fenere oynatacağı futbol belli. Sağlamcı bir anlayışla yenilmemek üzerine kurulu klasik bir alman futbol kafası. Buna karşılık geçmişte bütün maçlarına kazanma arzusuyla çıkan Denizli ise her maçta gerek anlayış,gerekse de çıkarttığı kadro itibarıyla istikrarsız ve bilinmezlikle dolu.

İki takımda bu maçta önce yenilmemek üzerine kurmuş futbol felsefesini. Alman Daum'u anlarız da Denizliyi anlamak diyalektik bir sorun. Şimdilik O iş de da bizi aşar bir bilene sormak lazım.
Önce Fenerbahçe ye bakalım. Kenarda Semih dururken Kazım'dan santrafor yaratmak belki futbol anlayışı olarak doğruda. Bu pototipe uyacak adam Kazım mı işte orası tartışılır. 75'de kırmızı gören ve ondan sonrada eksik kalan Fenerin santraforu olabilecek adamı değildir Kazım, Drogba değil ki Kazım. Emre sakatlanıncaya kadar ortada geçen maç, onun çıkmasıyla Beşiktaş'a döndü desek yalan olmaz. Lugano yorgun,Önder tedirgin Carlos gitmeyi kafasına koymuş misafir sanatçı gibi.Gökhan ise bizi de şaşırtan düşük bir performans izliyor. Alex ise Alman Fink'in pençesinde sağından soluna dönemiyor.
Fener bu halde iken Beşiktaş'ımız nasıldı peki.

Özellikle şunun altını çizmekte fayda var. Beşiktaş'ın bu defans anlayışı benim son yıllarda gördüğüm en uyumlu ve en agresif defansıdır.Sağda Toraman vebu maçta iki asiste oynayan solda Üzülmez ve göbekte Sivok,Ferrari dörtlüsü neredeyse kusursuz oynuyorlar epeydir. Önlerinde oynayan Ernst ise bu takımın motorudur desek abartmış olmayız. Bu maçta bizi asıl şaşırtan şey, Beşiktaş'ın kadrosunda bizim pek de sıcak bakmadığımız Fink oldu. Alex'le adam adama oynayan ve sahadan Alex'i silen bu futbolcu bizim sahalarda pek sık görmeye alışkın olmadığımız ilk golü atarak da bu maçın kazanılmasında başrol oynadı.Bobo'nun attığı ikinci golün zorluğunu da, ancak bu işi gerçekten bilen bilir.Beşiktaş'ın forvetinde Nobre'mi yoksa Bobo'mu oynar ? diye tartışma yürütenlere bir selamda biz çakalım Bobo'mla birlikte.

Milletin ağzında bir laf dolaşıyor epeydir. "Serdar Özkan yeteneklidir "diye. Diyelim ki ve farz edelim ki doğrudur bu görüş... peki bu yetenek ne işe yarar ki ? Batsın böyle yetenek ve olmaz olsun. Özkan gibi yetenekli olmaktansa İbrahim Üzülmez, Fink ve Ernst gibi olmak daha önemlidir gözümüzde. Yeteneğine inanmadığım ve hep kuşku duyduğum, şüpheyle baktığım Serdar Özkan'a o formayı hiç bir zaman yakıştıramadım ben. Yetenekleri varsa gitsin Bursa'da, Antep'de göstersin.
Birde Yusuf sorunumuz var bizim. Allahı var S.Özkan'ın tersine topla iyi haşır-neşir ve 3 kişiyi geçmeden,onları sağa sola yatırıp orgazm olmadan kimseye top falan atmıyor. Yıl 2009 ...Günümüz futbolu ve Yusuf...Boş versene...

Her şeye rağmen bu galibiyet Beşiktaş'ıda şampiyonluk yarışının içinde tutacaktır.En azından temennimiz bu yönde.
Hiçbir yasal gerekçe yokken ve faşizan bir tutumla 1 yıl süreyle stadlara alınmayacak olan arkadaşların yerine....Haydi hep beraber...


Yeterrrrrrrrr Yıldırım Demirören Yeterrrrrrrrrr

21 Kasım 2009 Cumartesi

Bravo be Deliİbo...


Beşiktaş lig maçlarında 4 sezondur yenemediği Fenerbahçe'yi bu defa farklı mağluğ etti.Fink,Bobo ve Uğur İnceman'ın golleri ile maçı 3-0 kazandı.Beşiktaş kazandı kazanmasına da İbrahim Üzülmez Fink'in mükemmel volesine sağ ayakla öyle bir orta yaptı ki ağzım açık kaldı.3.golde de sol ayağıyla Uğur İnceman'a da (ofsayt de olsa) mükemmel bir ara pası verdi.Sol bekte yıllardır kimsenin yerini alamadığı emektar kaptan gerçekten mükemmel oynadı.Bobo'nun golünün asistini de 2.yarı oyuna giren Tello yaptı.Sezon başından beri aklını pek Beşiktaş'a odaklayamayan Bobo da iyi bir performans gösterdi ve güzel bir gol attı.Arkasında Lugano olmasına rağmen yarım metre içinde döndü ve sol ayağıyla güzel bir gol attı.
Ayrıca maçın 75. dakikasında Kazım oyundan atıldı.Maçtan önce Beşiktaş yerine 8taş yazan bu topçu bozuntusunu şiddetle kınıyorum.(Aslında kınamaktan başka şeyler de yapmaktayım ama ancak tahmin edebilirsiniz içimden neler geçtiğini...)

7 Kasım 2009 Cumartesi

Hakan Arıkan ve Diğerleri

Beşiktaş Trabzon deplasmanıyla birlikte galibiyet serisini 6 ya çıkardı (Ankaraspor hükmen galibiyeti de dahil).Goller Ernst ve Bobo'dan geldi.Beşiktaş Trabzonspor'a nazaran daha tutuk bir oyun sergiledi ve hücuma pek çıkmadı.Ernst'in golü gerçekten çok güzeldi.Uzak mesafeden kimsenin beklemediği anda kalecinin de uzanamayacağı köşeye çok güzel bir şut çekti.Bobo ise Nobre'nin yerine ikinci yarı oyuna girdi.Trabzonspor galibiyet için yüklendiği anda boşlukları o kadar da iyi değerlendiremedi Bobo.Hatta bir korner pozisyonunda kaleye 5 metreden kaleciye nişanladı topu.Sonra kaleciyle karşı karşıya kalabilecek bir pozisyonda topu defansa taktı ama maçın uzatma dakikalarında İsmail Köybaşı'nın pasına iyi bir vuruşla bu sezonki 2.golünü attı.

Beşiktaş bu gün 2 gruba ayrılmıştı adeta.Hakan Arıkan ve diğerleri olarak.Beşiktaş 2 gol attı atmasına ama 4,5 net gol pozisyonu gördü kalesinde.Hakan Arıkan en az 4 tane yüzde yüzlük gol pozisyonunu kurtardı.Kalan şutlardan ve toplardan bahsetmeye bile gerek yok.Toplamda 8,9 net pozisyonun önüne geçti ve mükemmel oynadı.Yaşlanmaya başayan Rüştü'nün eline baktığımız bu günlerde bu performans ilaç gibi geldi.Umarız Mustafa Denizli bu oyuncunun şimidiki performansına da bakarak artık kalenin esas sahibinin Hakan olması gerektiğini anlamıştır.Ve kaleciliğini çok beğendiğim Hakan yan toplarda ve sektirdiği toplarda da kendini geliştirirse uzun yıllar Beşiktaş'ın kalesini korur.Ve milli takımda oynaması da gereken bir oyuncu.
Takım devre arasında Fink-Delgado değişikliği yapabilir.Ama yapılacak en mantıklı hareket Cisse ayarında bir oyuncuyu alıp Fink'i göndermek...Şampiyonlar Ligi'nden artık hayır gelmeyecek olsa da ligde şampiyonluk için böyle bir transfer de iyi olabilir.