14 Kasım 2010 Pazar
ÇARŞI İÇİNDE BEŞİKTAŞ MAÇI ATMOSFERİ
Adetimizdir,Beşiktaş ne zaman Ankaraya gelse maça gitmek isteriz ve çoğu zaman da gideriz.Bu maçların hayatımızda büyük yan etkileri olur.Eğer maç Ankaragücü maçı ise, kavga çıkma korkusu ya da bilet bulamamamız yüzünden maçı Ankaragüçlüler içinde izlemenin verdiği dayanılmaz sinir,stres...Maç Gençlerbirliği ise, kale arkasına mı gidelim maratona mı?Neyse ki bu defa maraton Beşiktaş'a ayrılmadı da kale arkasına gideceğimiz kesinleşti.Bu defa da tüm Beşiktaşlıların kale arkasında olması dolayısıyla maçtan 2 saat önceden yüzlerce Beşiktaşlı sadece stadın bulunduğu 19 Mayıs Spor Kompleksi'ne girebilmek için toplanmışlar,Poliser sanki tek tek koyun sayarmışcasına Beşiktaşlıları sıraya koymuşlar.
Neyse...Maça yarım saat kala spor kompleksinin içine girdim,ben de sanıyorum burda sıraya girdik ya turnikeler boştur en azından takımı ısınırken 15 dakika izleyebilirim.Hak getire...Turnikelerde maçın başlamasına 15 dakika kala bile yüzlerce kuyruk vardı.Ve içeri alınan taraftarlar o kadar yavaş alınıyordu ki,arbede çıkmaması işten değildi.Güç bela,itiş kakış girdim stada,tribündeki yerimi aldım ve maç başladı.
Maçın ilk yarısında Çarşı'nın göbeğindeydim.Alen ,Harun ve diğer amigoların yanında.Onların yanında olduğum süre içinde maçı takip edemedim pek.Öyle ki penaltı atılacağını bildiğim halde top kaleye girdikten sonraki kareyi ancak hatırlıyorum.Marşlar ve bestelerle geçti ilk yarı...
Gücüne güç katmaya geldik,
Formanda ter olmaya geldik,
Beşiktaş seninle ölmeye geldik,
Beşiktaş....
İkinci yarı biraz da maç izleyebilmek adına daha sakin bir yere geçtim.İkinci yarı da bağırdım tabiki ama maçı da izleme imkanım oldu.Gol yemeyelim bu sefer de diye beklerken gol bulduk ve bu golü Hilbert'in atması da beni ayrı sevindirdi.Ekrem iyileştiğinde Holosko'dan kurtulacağımızın habercisi oldu bu ve son haftalardaki başarılı ve istikrarlı oyununa bir ödül olarak bu golü hak etti.Bir zamanlar Delgado'dan beklediğimiz patlama gibi Tabata'dan beklediğimiz de boşa gidiyor.Bir türlü büyük takımların oyuncusu olamadı.Delgado'dan kurtulduk,seneye de Tabata'dan kurtulmanın zamanıdır diyorum.Beşiktaş görüntüde çok iyi değildi ama zamana ihtiyacı var bu takımın.2 ,3 haftadan bahsetmiyorum,Schuster ve ilk geldiğindeki kafa yapısıyla birlikte 2 3 yıl.Bu takımdan gitmesi gereken, Tabata,Fink,Holosko,Yusuf,Nobre gibi oyuncuların yerine yapılacak yerinde transferler ile bu takım bir şey olur veya yine bizi 'fıtık' eder...Göreceğiz...
Etiketler:
ankaragücü,
Beşiktaş,
delgado,
fink,
gençlerbirliği,
hilbert,
tabata
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder