12 Eylül 2009 Cumartesi
Tuncai
İsmi artık bana tipi gibi Japonları daha çok andırıyor. Hani Bonzai dermiş gibi. Tuncay'ın Stoke'la anlaşması konusunda blogcu arkadaşlarda sağolsunlar çok şey yazdılar, benim de söyleyeceklerim var.
Öncelikle ne kadar doğrudur, ne kadar yanlıştır bilmem ama son mohikan'ın dediğine göre Tuncay askerlik için yurtdışında oyalanıyormuş, bu yüzden bir-iki sene daha gelmezmiş.
Transfer hikayesine bakarsak Tuncai'nin M'Boro'nun çok yüksek serbest kalma parası istediğini görürüz. Bu nedenle transferin son ana kalması normaldir. Bana kalırsa Stutgart'ı değilde Stoke tercih etmesinin sebebi Premier Lig'tir ki bence de seçim doğrudur.
Bana kalırsa Tuncai, Tugay'ın istikrarına en çok yaklaşacak lejyoner olurdu, tabi Boro küme düşmeseydi. Küme düşmesini bile varsayarsanız, seyirci ve ilgi potansiyeliyle dünyanın en iyi altıncı ligi olan İngiltere Championship Ligi'nde bile oynamak Rıdvan'ın NTV stüdyolarından atmasına benzemez. Koltuğunda oturup, ülkede alın teriyle çalışan, elini taşın altına sokan teknik adamlardan misli misli fazla kazanan Dilmen bilader, Tuncai'nin Stoke'a gitmesini anlamamış olabilir. Zaten onun böyle düşünmemesi beni şaşırtırdı. Ona göre Daum'un takımında tıpış tıpış sol açık oynayıp, gözünün önünde olması daha iyi olurdu tabi.
Yanlız Sakarya'dan çıkmış bir topçunun istikrar, kariyer, para gibi nedenlerden dolayı Stoke gibi takımda oynamasının nedeni, bana da askerlik gibi gelmeye başladı. Göreceğiz bakalım.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder